• dizel motorlarda genellikle turbo fanının yağ sızdırmasından dolayı oluşan motorun sapıtması durumu.
    turbo fanınından sızan yağ motora ulaşır, motor iç sıcaklığı yüksek olmasından dolayı kızgın yağ buharı ortaya çıkar ve motor tam gaz halimde kendi yağını yakmaya başlar. motor çalıştıkça turboya yağ pompalanır, turboya yağ pompalandıkça, sızdıran turbo motora yağ beslemeye devam eder ve bu durum yağ bitene kadar bir loop halinde devam eder.
    kontağı kapatsanız da bu durum devam eder ve motor tam gaz kendini yakmaya başlar. eğer hiçbirşey yapmazsanız motoru ve bilimum birleşenini elinize alırsınız.
    bu durumla karşı karşıya kaldığınızda ise yapabileceğiniz bir kaç şey vardır.
    en mantıklı metod motorun hava almasını önlemektir. bunun en kolay yolu ise kaputu açıp motorun hava girişine co2 bazlı bir yangın söndürücü tutmaktır. bez tıkamak, tahtayla hava girişini kapamak gibi yöntemlerden bahsedilse bile sapıtmış bir motor ve hayvan gibi çıkan yanık yağ buharı eşliğinde bunu yapmak pek kolay değildir.
    ikinci metod ise vitesi 5 e takıp debriyajdan ayağı hızlı bir şekilde çekmektir. tabi bunu yaparken el freninin çekik olması gerektiğini lütfen unutmayın. ayrıca debriyaj balatasını hatta komple şanzımanı elinize alma olasılığınız da var. ama motoru mu ele almak yoksa debriyajı mı derseniz ben debriyaj derim. ayrıca bu metodu otomatik araçlarda kullanabilir misiniz orasını bilemem.
    bu ender rastlanan fenomenin türkçe karşılığı bazılarınca ambeleye kalkmak olarak tabir edilse bile halk olarak bunun tam karşılığı olan bir terim henüz bulamadık.
    aşağıdaki youtube linkinden örneklerine rastlayabilirsiniz.
    https://youtu.be/rlrfil14eti
  • çevrim için bir ateşlemeye, bujiye ihtiyaç duymayan dizel motorda görülmesi mümkün olduğundan bu adı almıştır. bir nedenle fazladan yağ veya yakıtla beslenen dizel motorun kendi kendine coşmasıdır. baş belası bir durumdur. birkaç dakika içinde, hatta bazen bir dakikaya kalmadan motoru çöpe döndürür. kontrolsüzce devir çeviren motoru durdurmak için kontak anahtarını çevirmek veya akünün kutup başını sökmek, işe yaramaz.
    fark edildiğinde en etkili çözüm, motora giren oksijeni kesmektir. manuel vitesli araçlarda, yüksek viteste sertçe kalkışa zorlamak işe yarasa da otomatik şanzımanlı araçlarda böyle bir çözüm yoktur. hava emiş borusunu bükmek, boruya bez tıkamak gibi çözümler olsa da yangın söndürücüyü hava emişine komple sıkmak, basit ve etkili bir çözümdür.
  • rezil bir durumdur.

    bu durumu engellemek için araçlarda swirl-flaps kullanılıyor. kontağı kapatınca motora hava akışı sağlayan girişi otomatik olarak kapatır. dizel kullananlar bu parçanın arızalı olmamasına özen göstermeli.
  • eger bu duruma yakalandiysaniz cozum olarak araci 5. vitese atip ayaginizi debriyaj pedalindan “cok hizli” bicimde kaldirin. debriyaj balatasi volana kafa atar ve arac stop eder. olmazsa (bazi araclar var ki 5. viteste kalkis yapabiliyor) el frenini cekerek tekrar 5 e atip debriyaji vurdurun.

    yeni nesil dizel otomatik arac kullaniyorsaniz bu durumu engelleyici bir flap bulunur.

    eger bu flap bozulmussa:

    motor runaway oldugunda devir lineer olarak yukselir, maksimum devre ulasinca 10 saniye kadar ust limitte calismaya devam eder, daha sonra yanma odasi oksijensiz kaldigindan devir yine lineer olarak duser. devir dusunce oksijen yanma odasinda rahata erdiginden devir tekrar artar.

    devir dusmeye basladigi anda cok hizli bicimde kaputu acin, gomleginizi cikarip hava girisini tikayin, motor hala durmamissa yangin sondurucuyle turboyu ve hava girisini bogun.

    bu yontem manuel dizel araclarda ikincil, otomatik dizel araclarda maalesef birincil cozumdur. devir yuksekken kaputu acmak, motorun kol cikarma olasiligi hesaba katildiginda oldukca tehlikelidir. hic kimse suratina motor kapagi yemek istemez ve hatta kotu ihtimalle beyninin icinden gecen bir piston kolu hayal etmez. etmemelidir.

    bu olay turbonun yag kacirmasindan ya da yag kusmasindan kaynaklanir. eski nesil ve euro4 motorlarda turbo genellikle 100 bin km den sonra devamli yag kacirmaya baslar. bu nedenle eski mercedeslerde oldugu gibi yangin sondurucunuzu surucu koltugunun altinda muhafaza edin. aracinizda iki adet yangin tupu bulunsun. zira turbo tam anlamiyla patladiginda runaway disinda bir ihtimali daha barindirir.

    yangin.
  • dizel aracı olanların tanışmamaları için araçlarının bakımını aksatmadan yaptırmaları gereken motorun stabilitesinin bozulması durumudur. çoğu insan başına geldiğinde aracı bırakıp uzaklaşıyor aracı kaderiyle baş başa bırakıyor yani. bu durumda motor kaputunu açıp hava emmesini bir bezle kapatıp motorun hava almasını engellemek bir çözüm olacaktır. aracınız manuelse bir anda en yüksek vitese takıp debriyajdan ayağınızı çekip stop etmesini sağlayabilirsiniz. son çare de egzoz deliğini bir bezle kapatıp, hava çıkışını engellemektir. ancak 15000 rpm gibi devirlerde bu pek kolay olmayacaktır. bunlarda başarısız olursanız, çok yüksek ihtimalle motor bloğu ve silindiri tek parça olarak elinize alacaksınız. bakımları ihmal etmeyin.
  • (bkz: ambaleye kalkmak) dedikleri sey sanirim bu
  • sadece dizel araçlarda görülebilen, aracın istemsizce devir çevirmesine ve yakıt yerine yağ yakmasına sebep olan, pistonlar eriyinceye kadar motorun kendi kendine loop'a girerek vefat etmesi olayıdır. korkutucudur.

    dizel araçların ne kadar “pis” olduğunun en net göstergesidir. benzinlileri sevin, öpün başınızın üstüne koyun.

    bu leş olay neden olur?

    eski tip dizel araçlarda (dpf sistemi olmayan - 2000'ler ve öncesi diyebiliriz): motor yağı, bir şekilde yanma odasına sızarsa yaşanabilir.

    bunun sebepleri de;

    - piston segmanlarının (bkz: piston rings) zamanla aşınmış olması ve yanma odasına (bkz: combustion chamber) yağ sızdırması, üst kapak contasından (bkz: head gasket) yanma odasına sızan yağ veya subap contalarından (bkz: valve stem seals) yanma odasına sızan motor yağıdır. eğer dizel bir aracınız varsa ve egzozdan mavimsi-beyaz duman görüyorsanız, kesinlikle silindirlere kompresyon testi yaptırın. eğer silindir odaları arası basınç farkı varsa, motor revizyonu gerekir. dizel araçlarda yük altında siyah duman görülmesi normaldir. enjektör temizliği kafidir (bkz: enjektörler meme yapmış)

    yeni tip dizel araçlarda da malesef bu olaya rastlanabilir (dpf'li). henüz 2.000km'de olan bir dizel araçta bile bu duruma şahit oldum.

    bunun sebepleri ise;

    - dpf (bkz: dizel partikül filtresi) egzoz manifoldundan çıkan kirli havadaki yanmış dizel partiküllerini içinde filtereler ve egzozdan çıkan havayı daha temiz atmaya çalışır. dpf genelde stabil sürüşlerde kendi kendini rejenere eden bir sistemdir (60 kmh ve üzeri hızlarda 10-15dk'lık sürüş yeterli olacaktır). rejenerasyon şöyle olur: araç sizin stabil sürüşte olduğunuzu algılar, ufak bir miktar yakıtı dpf sistemine gönderir ve kurumlar bu yakıt ile yakılır. yanan kurum, egzozdan dışarı atılır. böylece dpf rahatlamış olur. eğer dizel aracınızı çok kısa mesafelerde kullanıyorsanız, sürekli dur kalk yapıyorsanız, daha motor tam ısınmadan kontak kapatmak durumunda kaldığınız bir rotanız varsa; dpf sistemi kendini rejenere edemez ve içinde biriken kurumları yakamaz (bkz: kurum bağlamak). dpf sistemi dolar. dpf sistemi dolduğunda ise, ilk müsait yol şartlarında ecu (bkz: engine control unit) dpf'inize yakıt göndererek kurumları yakmayı deneyecektir. dpf çok dolu ise yanma sağlanamaz ve dpf'e gönderilen yakıt yanmadan, motor yağınızın olduğu yağ karterine karışır. bu işlem sürekli tekrarlar ise, motor yağınızın seviyesi artar, çünkü içerisinde artık motor yağı + dizel yakıt karışımı vardır (bkz: fuel in oil). motor yağınızın kalitesi düşer. yağlama ve soğutma özelliğini kaybetmeye başlar. eğer seviye çok yükselirse, fazla yağ, karter havalandırma sisteminden atılır. bu esnada, hava emişi bu fazla atığı içine çekebilir. yani artık emiş sisteminde hava yerine hava + yağ + yakıt karışımı vardır. bu karışımı doğrudan motor yanma odasına alırsanız, ambale olayı gerçekleşir.

    bu olay kartopu gibidir. motor, bir kere yağ yakıt karışımını emmeye çekerse, daha fazlasını çekmeye çalışır. çünkü dizel araçlarda buji bulunmaz ve sıkıştırma gerçekleşiyorsa, yanma da kaçınılmaz olur. engelleyemezsiniz. siz motoru kapatsanız bile, kendine kendine bu döngüye devam eder ve aracın deviri yükselir. bunu engellemenin tek yolu, ya emme sistemini bloke etmektir. ya da manuel şanzımanlı bir aracınız var ise, en ağır vitese alarak şanzımanın ağırlığı altında motoru sindirmek ve stop (bkz: stall) ettirmektir.

    yani eğer dizel aracınız varsa en az ayda 1 yağ seviyesini kontrol etmeniz tavsiye edilir. yükselme varsa sorun araştırılmalıdır. yağ eksiltmiyor diye sevinmemek lazım erkenden.

    gelen mesajlar üzerine edit: tamirci değilim. ilgi diyelim
  • bugün 130 km hızla giderken eksozun içinden şıkırtılar geldi ve araç cekişten düştü. tam kenara yanaşmıştım ki motor tam gazda takılı kalmış gibi bağırmaya başladı. araç otomatik olduğu için de yüksek vitese takıp stop ettirme şansım yoktu. bu durumda kontağı kapatmanız, akü kutup başlarını sökmenizde bir işe yaramıyor malesef. hemen kaputu açıp emme manifolduna giren turbo hortumunu ellerimle sıktım ve motoru durdurabildim. turbo mil kesmiş ve motor yağını motorun yakıt odasına basmış. o yağ yakıt odasında yandıkça araç tam gaz çalışmaya devam ediyor. motoru stop ettiremezseniz motor hem yağsız kalıyor hem de çok yüksek devirde uzun süre ve boşta çalıştığı için son nefesini veriyor. halk arasında bunamotor ambeleye kalktı deniyor. turbo dizel bir aracınızın varsa böyle bir durumda aracı yüksek bir vitese takın ve ayağınızı debriyajdan sertçe kaldırın. bu yöntem biraz sakıncalı. en temizi emme manifolduna hava girişi nasıl tıkanır bunu mutlaka öğrenin. kendinizi çok büyük masraflardan kurtarın. ama en önemlisi turbo bakımınızı ihmal etmeyin.
  • geçtiğimiz günlerde başıma gelen acı hadise.

    dizel araç kullananların, aracını ciddi anlamda takip etmesi gerekiyor yoksa maddi manevi büyük hasar verebilir.

    teknik olarak anlatamasam da olay şu, partikül filtresi tıkandığında kullanılmış yakıt sıvılaşarak motor yağına karışıyor sonrasında örneğin 5 litre yağ koyduysanız araca 10 litreye kadar yükselmiş oluyo bu yüzden sık sık yağ seviyesi kontrolü yapın, artan yağ incelmiş olduğundan motorun yanmasına neden oluyor.

    benim anladığım bu, araç motoru yenilense de kabus gibi çöküyor bu olay uzun süre gözünüz dikiz aynasında acaba beyaz duman çıkacak mı çıkmayacak mı kaygılarıyla yol alabilirsiniz.

    partikül filtresi temizlendikten sonra da aynı sorun devam ediyorsa bu filtre sistemsel olarak devre dışı bırakılıyor bu genelde son seçenek olarak görülüyor eğer yağ seviyesi yükselmeye devam ederse artık sorun katalitik konvertörde (katalizör) demektir, onu da değiştirmek ciddi bir maliyet.

    0 motor bilgimle olaydan sonra motoru dinleyerek ve günlük yağ seviyesini kontrol ederek bişeyler var mı yok mu anlamaya çalışıyorum.

    edit: bu konuda tecrübe sahibi bir yazar konunun katalizörle ilgili olmadığını, turbofan kaynaklanabileceğini söyledi, yani katalizör değiştirmek zorunda değilmişiz.

    bilgilerim güncellendikçe ekleme yapacağım

    edit2: sanayide dükkanı olan bir arkadaş varmış çevremde bu işlerle ilgileniyormuş ek olarak, partikül filtresi devre dışı bırakıldıktan sonra yağ fazlalaşırsa tekrar sorunun enjektörde çatlak olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi başka da bi seçenek yok sanırım, uzun yol yapıp tekrardan yağ seviyesine bakıcaz sonra da enjektördeyse onarımı yapılacak.

    edit3: enjektörcü arkadaş haklıymış, asıl sorun mazot kaçıran enjektördeymiş, arkadaşımızın çok güvenilir dediği usta bilerek ve isteyerek bizim motoru yakmamıza vesile oldu, üstüne de her seferinde alakasız bir parçayı değiştirerek geçirdikçe geçirdi. allah'ın cezası yağ değiştiriyorum diyip sadece fazla yağı eksiltiyormuş ve bunun parasını da alıyordu her seferinde. allah kahretsin kimsede iş ahlakı kalmamış canımızdan oluyorduk nerdeyse bu pislikler yüzünden
hesabın var mı? giriş yap